İçeriğe geç

Klostrofobi den nasıl kurtulurum ?

“Klostrofobiden nasıl kurtulurum?”: Karanlıkla yüzleşmenin hikâyesi

Bu satırları yazarken, dar bir asansörde sıkışmış hisseden herkesin kalbine dokunmak istiyorum. Çünkü bu, yalnızca bir korkunun hikâyesi değil; bir insanın kendi sınırlarını aşma yolculuğu. Belki sen de bu satırları okurken aynı soruyu soruyorsun: “Klostrofobiden nasıl kurtulurum?” O zaman gel, sana bir hikâye anlatayım. Belki bu hikâyede kendini bulur, belki de içinden çıkılmaz gibi görünen o dar duvarların arasından birlikte geçeriz.

Bir asansörde başlayan hikâye

Selim, her sabah olduğu gibi işe geç kalmıştı. Onuncu kattaki ofisine çıkmak için asansöre bindi. Kapılar kapandı, ışık bir anlığına titredi… ve asansör durdu. O an, boğazına sarılan görünmez bir el gibi panik geldi. Nefesi kesildi, duvarlar üstüne üstüne geldi. “Çıkmam lazım… hemen çıkmam lazım!” diye mırıldandı. Ama çıkış yoktu. O, çocukluğundan beri kaçtığı klostrofobiyle yüz yüze gelmişti.

Bu onun için sıradan bir panik atağı değildi. Yıllardır sinemaya gitmemiş, uçağa binememiş, metrodan uzak durmuştu. Hayatını dar alanlardan kaçınarak kurmuştu. Ama kaçmak çözüm değildi. Ve o gün, asansörde dakikalar saatlere dönüşürken bunu ilk kez açıkça fark etti.

İki yolun kesişimi: Strateji ve empati

Selim’in hikâyesi burada bir yol ayrımına geldi. Bu yol ayrımında iki insan vardı: Deniz ve Elif.

Deniz: Mantığın gücüyle korkuya meydan okumak

Deniz, Selim’in en yakın arkadaşıydı. Mühendis kafalı, stratejik düşünen bir adamdı. “Korkunun üstüne gitmeden onu yenemezsin,” derdi hep. Onun yaklaşımı çözüm odaklıydı: Küçük adımlar planlamak, korkuyu ölçülebilir hedeflere bölmek. Önce kısa bir asansör yolculuğu, sonra daha uzun bir metro hattı… ve en sonunda bir uçak yolculuğu. Deniz’in yöntemi duygulardan çok sistem üzerine kuruluydu. Ona göre klostrofobi bir yazılım hatası gibiydi; doğru kodlarla düzeltilebilirdi.

Elif: Kalbe dokunan bir yolculuk

Elif ise Selim’in kardeşiydi. Psikoloji eğitimi almış, insanın iç dünyasına odaklanan biriydi. Onun yöntemi farklıydı: “Korkunun kendisi kötü değil,” derdi, “Sana bir şey anlatmaya çalışıyor.” Elif, Selim’i çocukluğundaki anılarla yüzleştirdi. Küçük yaşta karanlık bir odada kilitli kaldığı günü, oradaki çaresizlik hissini, nefes alamamanın korkusunu… “Bu korku seni cezalandırmak için değil, seni korumak için doğdu,” dedi. “Ama artık büyüdün. Artık o çocuğu sen koruyabilirsin.”

Karanlıkla anlaşmak

Selim önce direnç gösterdi. “Yapamam, olmaz, asla binemem,” diyordu. Ama Deniz’in stratejisi ve Elif’in empatisi birleşince yolculuk başladı. İlk adımda, evindeki küçük depoda sadece 5 dakika durdu. Nefes tekniklerini öğrendi: 4-7-8 yöntemi (4 saniye nefes al, 7 saniye tut, 8 saniyede ver). İkinci adımda, bir alışveriş merkezinin asansörüne bindi. Kalbi çarptı ama kaçmadı. Her seferinde korkunun sesini biraz daha kısabildi.

Aylar sonra, hayatının en büyük testine hazırdı: İstanbul’dan Berlin’e giden bir uçağa binmek. Kapılar kapandı, motor çalıştı. Gözlerini kapadı ve Elif’in sesini hatırladı: “Bu korku seni öldürmez. Sadece geçmen gereken bir kapıdır.” Ve o an anladı… korku bir düşman değil, büyümenin ta kendisiydi.

Klostrofobiyle baş etmenin temel adımları

1. Korkunu kabul et

Kaçtıkça büyür, baktıkça küçülür. Klostrofobiyle savaşma, onu tanı.

2. Küçük adımlarla ilerle

Bir günde kurtulmak imkânsızdır. Kademeli maruz kalma tekniği en etkili yöntemlerden biridir.

3. Nefes ve beden kontrolünü öğren

Panik anında bedenin tepkilerini tanımak ve yönetmek, kontrol hissini geri kazandırır.

4. Profesyonel destek al

Bazen hikâyemizi yalnız yazamayız. Terapistler bu yolda pusula gibidir.

5. İç sesini dönüştür

“Yapamam” yerine “Deneyeceğim” demek, zihninin rotasını değiştirir.

Sonuç: Korkunun ötesinde özgürlük var

Selim bugün hâlâ zaman zaman dar alanlarda huzursuz hissediyor. Ama artık kaçmıyor. Çünkü biliyor ki klostrofobi bir son değil, bir davet. Kendi derinliklerine inmek, geçmişi anlamak ve yeniden doğmak için bir fırsat. O asansörde başlayan hikâye, bir uçak penceresinden gördüğü gökyüzüyle son buldu.

Belki senin hikâyen de bu satırlarla başlar. Belki yarın bir metro kapısı kapanırken, “Artık hazırım” dersin. Unutma: Korkunun diğer tarafında hayat var. Ve o hayat, seni bekliyor.

6 Yorum

  1. Ozan Ozan

    Klostrofobi tedavisi, genellikle birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir . Kognitif davranışçı terapi gibi terapi yöntemleri, tedavi sürecini etkileyen faktörlerden biridir. Klostrofobi İlacı Seyahat kaynaklı kaygıyı azaltmak için sıklıkla kullanılan iki ilaç türü benzodiazepinler ve seçici serotonin geri alım inhibitörleridir (SSRI’lar) .

    • admin admin

      Ozan! Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazıya farklı bir boyut kattı ve onu özgünleştirdi.

  2. Hoca Hoca

    Klostrofobi İlacı Seyahat kaynaklı kaygıyı azaltmak için sıklıkla kullanılan iki ilaç türü benzodiazepinler ve seçici serotonin geri alım inhibitörleridir (SSRI’lar) . Asansör fobisinin tedavisinde diğer fobilerde olduğu gibi bilişsel davranışçı terapi ve davranışçı terapiden yararlanılmaktadır. Semptomların kontrol altına alınabilmesi için ilaç tedavisine de başvurulabilmektedir .

    • admin admin

      Hoca!

      Katkınız metni daha değerli yaptı.

  3. Banu Banu

    Klostrofobi tedavi yöntemleri arasında psikoterapi, ilaç tedavisi, maruz kalma terapisi, sanal gerçeklik ve alternatif terapiler yer alır. Klostrofobi, kişinin kendi kendine kapalı alanda kalması ile yani korkusunun üzerine giderek çözebileceği bir durum değildir. Klostrofobi Neden Olur? Klostrofobinin her zaman net bir nedeni yoktur. Çoğu kişide travmatik deneyimler ve çocukluk travmaları, klostrofobinin gelişmesinde rol oynar .

    • admin admin

      Banu!

      Yorumlarınız yazının kapsamını genişletti.

Ozan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
grand opera betilbetgir.netbetexperhttps://betexpergir.net/splash